TBMM Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’dan yeni dönem mesajında demokrasi, adalet, özgürlük ve mücadele vurgusu yaptı.
TBMM 28’inci Dönem 3’üncü yasama yılı başladı. Rusya’ya TBMM heyetiyle resmi ziyarette yer alan TBMM Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Ankara’da TBMM programlarına, TBMM Başkanlık Divanı toplantısına katıldı, toplumun farklı kesimlerinin yaşadığı hak gasplarına karşı dayanışma içerisinde ziyaret ve katılımlar gerçekleştirdi. Gülizar Biçer Karaca; yeni dönemden beklentilerini TBMM TV’ye sözlerle değerlendirdi:
“ŞİDDETSİZ, HALKIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEN BİR YASAMA DÖNEMİ TEMENNİSİ”
“Yeni yasama döneminde şiddetsiz, kavgasız, vatandaşın sorununun çözümü için mücadele edilecek, TBMM’ye ve yasama faaliyeti sürdüren milletvekillerine güveni yükseltecek bir dönem olmasını diliyorum. Vatandaşın beklentisi yüksek. Sorunların çözümü için vekillerin mücadele etmesini bekliyor. Şiddetsiz bir yasama döneminin mutlaka hayata geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Sorunların çözümü noktasında, Meclis itibarının ülkemiz ve dünyada artmasını temenni ediyorum.”
OTOKRASİ DEĞİL DEMOKRASİDEN TARAFIZ
“Meclisin yeni döneminde; çalışma adreslerinden biri adliye oldu. Biçer Karaca, Ankara’da, önceki dönem İstanbul Milletvekili Ali Şeker’in partili Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılandığı davanın duruşmasına katıldı. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya itirazları yerinde gören Ağır Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararı verdi. TBMM Başkanvekili Denizli CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; “Yol arkadaşları olarak Ali Şeker vekilimizin yanında yerimizi aldık. Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
DÜŞÜNCE, İFADE VE ÖRGÜTLENME HAKKI GASP EDİLEMEZ
Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konusunda; tek adam rejiminde otoriterliğin karşısında demokrasinin her daim yanında olduklarını hatırlatan Gülizar Biçer Karaca, hafta içinde Ankara’da Kurtuluş Parkı’nda eylemlerini sürdüren maden işçilerini ziyaret etti.
MADENCİLERLEYİZ, EMEKTEN TARAFIZ
“Soma’daki Fernas Madencilik işçilerinin, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı verdikleri hak mücadelesi, adalet arayışının çarpıcı bir örneğini teşkil ediyor. Günlerdir süren direniş yalnızca fiziksel meydan okuma değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenme çabasına da örnek. Madencilerin karşılaştığı zorluklar, işçi hakları ihlalleri ve iş güvenliği standartlarının yetersizliği üzerinden şekilleniyor. Bu durum, emekçiler için hem fiziken hem de manen zedeleyici bir yaşam demek. Adım adım ilerleyerek, toplumun dikkatini bu haksızlıklara çekmeyi ve çözüm yolları üretmeyi hedefleyen 40 günlük bu direniş, madencilerin kararlılığını ve dayanışma ruhunu da gözler önüne seriyor. Her bir adım, yalnızca madencilerin değil, tüm emekçilerin de sesi olmayı amaçlıyor.
Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, iş güvenliğinin artırılması ve temel hakların teslim edilmesi için atılan adımlar, gelecek için daha adil ve eşit bir çalışma ortamının yaratılmasına öncülük ediyor. Madencilerin mücadelesi, sadece kendi hakları için değil, tüm işçi sınıfının insan onuruna yakışan çalışma koşullarına sahip olması için de verilen evrensel bir mücadele. Bu nedenle, Soma madencilerinin bu yürüyüşü, bu direnişi ve talepleri, toplumun her kesimi tarafından desteklenmeli ve daha iyi bir gelecek için ortak bir hedef oluşturulmalıdır.”